Ball’s Pyramid: Pasifik Okyanusunun Ortasındaki Devasa Taş Kule

Avustralya sahilinden yaklaşık 550 kilometre uzaklıkta, piramit benzeri devasa bir taş kule bulunuyor. Bu ilginç piramit, ulaştığı 562 metrelik yükseklikle dünyanın en uzun deniz yığınıdır. Monolit (tek parça) bir yapıya sahip doğal yapı, yaklaşık 7 milyon yıl önce bir yanardağın uzun yıllar süren bir erozyona uğraması sonucu oluştu. Ayrıca dünyadaki en nadir böceğe de ev sahipliği yapıyor.

Ball’s Pyramid Adasının Tarihi

Ball’s Pyramid aslen Avustralya’dan çok uzak olsa da, Henry Lidgbird Ball adlı bir donanma teğmeni tarafından 1788’de keşfedilen Lord Howe Adası’nın kıyısına sadece 18-19 kilometre uzaklıktadır. Teğmen, bir gün Sydney Koyu’ndan Norfolk adasına giderken bu yapıya rastladı, tabi buraya kendi adını vermeyi de ihmal etmedi. Ball’s Pyramid…Okyanusun ortasında ıssız bir yerde bulunan bu piramidi andıran ada, bazı araştırmacıların ‘’kayıp kıta’’ teorisini destekliyor. Jeologlar, 2017 yılına kadar yaptıkları araştırmalar sonucunda, bu piramidin aslında Yeni Zelanda’ya bağlı olduğunu ve aradaki bağlantıyı sağlayan toprakların okyanusa batık olduğunu ortaya çıkardı.Ball’s Pyramid’i daha da ilginç kılan şey ise, eşsiz tarihi ve orada bulunan vahşi yaşamı. Teğmen Ball, adayı keşfetmesine rağmen zorlu şartlara sahip kıyı şeridi ve dikey yapısı sebebiyle adaya ayak basamadı. Keşfinden sonraki takip eden bir asırlık süreçte de adaya ayak basan kimse olmadı. 1882’de Jeolog Henry Wilkinson’un karaya ayak bastığı söyleniyor ancak bununla ilgili çok az şey biliniyor.1964 yılında Sydney kentinden gelen bir ekip adayı tam anlamıyla keşfetmek için zirvesine çıkmaya çalıştılar ve zirveye tırmanma konusunda başarısız oldular ancak, o dönemler uzun zaman önce nesli tükendi sanılan bir canlıya rastladılar: Ağaç Istakozu.Ağaç ıstakozu olarak bilinen dev ıstakozlar, geçmişte bölgeye yakın olan Lord Howe Adası’nda bol miktarda bulunuyordu. 1918 yılında bir gemi enkazından çıkan sıçanların istilası sonucu Lord Howe Adası’ndaki ıstakoz ve benzeri birçok canlı popülasyonu yok olma seviyesine geldi. Bundan iki yıl sonrasına kadar yapılan arama çalışmalarına rağmen hiçbir ağaç ıstakozu bulunamaması da bu türün tamamen yok olduğu düşüncesine sebep olmuştu.2003 yılında adaya giren araştırmacılar, birkaç çift ağaç ıstakozunu alıp Melbourne Hayvanat Bahçesi’ne götürüp türü korumaya aldılar. 2012 yılına kadar bu birkaç ağaç ıstakozu, 12.000 gibi bir sayıya ulaştı ve neslinin tükenmesi bu yolla engellenmiş oldu. Büyük bir kısmı doğaya salınan ağaç ıstakozlarının bir miktarı hala koruma altında. 

Yorum yapın